Beynin şifrelerinin peşindeki 4 bilim insanı, gençlere ilham veriyor

 
Beynin şifrelerinin peşindeki 4 bilim insanı, gençlere ilham veriyor Beynin şifrelerinin peşindeki 4 bilim insanı, gençlere ilham veriyor

Dr. tavsiyesinde bulundu. MERKEZDEKİ ARAŞTIRMACI VE ÖĞRENCİLERİN YÜZDE 70İ KADINLARBilimde Kadın ve Kız Çocukları Uluslararası Günü dolayısıyla değerlendirmeleri sorulan Belen, merkezin yönetimi ve genel idaresini, 3 üniversiteden akademisyenlerle yürüttüklerini anlattı. Çalışmalarında makine öğrenmesi ve yapay zeka ile genetik dizi incelemelerini birleştirdiklerini belirten Son, 11 Şubat Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Uluslararası Günü dolayısıyla şunları söyledi:Kızlarımızı bilim araştırma konularına küçük yaşlardan heveslendirip önlerine güzel örnekler koyabildiğimiz için çok mutluyuz. Demek ki biz Türkiyedeki kadınlar olarak bu konuda gelişmeye önem veriyoruz, kariyerimizi bu yönde ilerletmeyi tercih ediyoruz daha çok. Hayrunnisa Bolay Belen, Merkezimizde, büyük veri işleme, nöro görüntüleme, moleküler analiz, robotik gibi pek çok disiplinden nörobilim projeleri yapmak isteyenlere kapılarımızı açtık dedi. Kadın araştırmacı sayısının yüksek olmasına ilişkin değerlendirmesi sorulan Belen, Net bir şey söylemek zor ama biyolojik bilimler ve sağlık alanlarının daha kadın ağırlıklı olduğunu biliyoruz. KENDİLERİNE ROL MODEL OLARAK SEÇTİKLERİ İNSANLARIN PEŞİNDEN GİTSİNLERNÖROM Yönetim Kurulu üyesi Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Kadın ve erkek beyni arasında başarıya ulaşmada nörobilimsel olarak bir fark yok ifadelerini kullandı. Dr. dedim. Bu etkileşim de kız çocuklarının bu bilim dallarına olan isteğini artırıyor, bu bölümlere girmek istiyorlar. Kadın, nörobilimde de olur, fizikte de olur mühendislikte de olur. Yönetim kurulunun ve ana proje yürütücülerinin 4ünün kadın akademisyenden oluştuğunu belirten Belen, Merkezimizde proje yürüten araştırmacılarımızın, doktora ve yüksek lisans öğrencilerimizin ve bursiyerlerimizin yaklaşık yüzde 70i kadınlardan oluşuyor. diye konuştu. Dr. Bir de bu konu sahiplenilmesi gereken, yılmamayı gerektiren bir iş. ",Üç araştırma üniversitesinin kurduğu NÖROM'un yönetim kurulundaki 4 başarılı kadın akademisyen, yönettikleri beynin şifrelerini araştıran projeleri ile genç bilim insanlarının yetişmesine katkı sağlıyor. Yönetim kurulumuzun yüzde 50sinden fazlası, araştırmacılarımızın yüzde 60-70i bilim kadınlarından oluşuyor. Akay, Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Uluslararası Günü dolayısıyla yaptığı değerlendirmede ise Aslında nörobilim alanındaki kadın araştırmacı sayısı fazla, bu çok mutluluk ve gurur verici. Bilimde kadın olmaz. Meltem Bahçelioğlu, beyin araştırmalarının sabır gerektirdiğine işaret ederek, Bizler doğal bir süreçle bir araya geldik, gecemizi gündüzümüze katarak çalıştık ve NÖROMun kuruluşunda rol oynadık. Öğrencilerime bu projeyi verdiğimiz gün bu hayalimizi aktardım ve Bu proje doğarsa sizlerin sayesinde doğacak. NÖROM Müdürü Prof. Dr. Güvem Gümüş Akay, beyin hastalıklarında genetik yatkınlıkları ortaya koyma üzerine araştırmalar yürüttüğünü anlattı. Hayrunnisa Bolay Belen, 3 araştırma üniversitesinin ortaklığında 6 yıl süren hazırlık aşamasının ardından kurulan ve bir süre önce açılışı yapılan ulusal merkezin, beyin araştırmaları alanında tüm ülkedeki araştırmacılara hizmet verdiğini ifade etti. Bu durumu ODTÜ Enformatik Enstitüsünde de görüyoruz. Dolayısıyla bu alandaki kadınların ne kadar istekli bir şekilde çalıştığımızı gören öğrencilerimiz, hatta liseliler etkileniyor. ifadelerini kullandı. Kadınlar, belki daha anaç ve belki ekibini daha motive edebiliyor. diye konuştu. Nörobilim alanındaki hastalıklardan öğrenme bozukluklarına kadar beyinle ilgili geniş bir araştırma alanlarının bulunduğuna işaret eden Belen, ayrıca veri işleme alanında ortak üniversitelerin mühendislik bölümlerinden akademisyenlerin merkezde önemli görevler üstlendiğini anlattı. NÖROM Müdürü Prof. değerlendirmesinde bulundu. Ayrıca bu durumu kadınların araştırma konusunda biraz daha dirençli, biraz daha sabırlı ve sebatkar olmasıyla ilişkilendirebilirim. Bolay, Merkezimizde robotik kol, yapay zeka, derin öğrenme, sanal gerçeklik, deney hayvanları, büyük veri işleme, nöropsikiyatrik hastalıklar, beyin görüntüleme, insan fizyolojisi, moleküler biyoloji gibi pek çok alandan nörobilim projesi yapmak isteyenlere kapılarımızı açtık. Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Uluslararası Günü dolayısıyla görüşlerini aktaran Bahçelioğlu, şunları kaydetti:Bizleri bilim kadını olarak sosyal medya ve diğer kanallardan görenler bize ulaşıyor ve bir şekilde etkileşim doğuyor. Yeşim Aydın Son, çalışmalarının son dönemde hastalıkların ayırıcı tanılarında genetik çeşitlilikleri inceleme üzerine odaklandığını anlattı. KIZLARIMIZI BİLİME HEVESLENDİRDİĞİMİZ İÇİN ÇOK MUTLUYUZNÖROM Yönetim Kurulu üyelerinden ODTÜ Enformatik Enstitüsü Sağlık Bilişimi Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Otizm, şizofreni gibi hastalıklardan sorumlu genlerin işlevlerini aydınlatacak işlevsel modeller geliştirdiklerini dile getiren Akay, Beyin hastalıkları, insanda araştırması zor konular. Kadınların hayata bütüncül bakış açısı, insan odaklı kariyer tercihi ve çoklu görevlerde ve yaratıcı pratik çözümlerde başarılı olması önemli avantajları. Meltem Bahçelioğlu, kız çocuklarına yönelik mesajında ise Küçük hayaller kurmasınlar, her şeyi yapabileceklerini düşünsünler. Yurt dışına nörobilim için doktoraya gidenler var, dönünce bu merkezde çalışmak istiyorlar. NÖROM, üç ayrı üniversitenin üç ayrı projesinin birleştirilerek tek bir teklif olarak sunulmasıyla oluştu diye konuştu. Türkiyede sadece temel bilim ve sağlık alanlarında değil, mühendislik alanlarındaki araştırmacılarda kadın yoğunluğu var. diye konuştu. NÖROMda kadın araştırmacı ve yönetici ağırlığı fazla. Hiçbir zaman yılmasınlar, kendilerine rol model olarak seçtikleri insanların peşinden gitsinler. Nörobilim üzerine 6 senedir çalışıyoruz. YURT DIŞINDAN DÖNÜNCE BU MERKEZDE ÇALIŞMAK İSTİYORLARNÖROM Yönetim Kurulu üyesi Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) girişimiyle Gazi, Ankara ve Orta Doğu Teknik üniversitelerinin birlikte kurduğu NÖROMun yönetim kurulundaki 3ü profesör, 1i doçent olmak üzere 4 kadın akademisyen, 11 Şubat Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Uluslararası Günü dolayısıyla AA muhabirinin sorularını yanıtladı. Üç araştırma üniversitesinin ortaklaşa kurduğu Nörobilim ve Nöroteknoloji Ortak Uygulama ve Araştırma Merkezinin (NÖROM) yönetim kurulunda görev alan 4 başarılı kadın akademisyen, beynin şifrelerini araştıran projeleriyle genç bilim insanlarına ilham oluyor. diye bir şey olamaz. Mezunlarımız bile bu merkezi takip ediyor ve burada çalışmak istiyor. Kız çocuklarına yönelik Akay, Bir kere hedeflerinin büyük olması gerekiyor, meraklarının peşinden gitmelerini öneriyorum. Kadın olmanın getirdiği merak ve sabır belki bunda etken. Epey yol katettiğimiz çalışmalarımızda NÖROM altyapısını da kullanarak modelleme çalışmalarına devam ediyoruz. Dr. ",. Bunun arkasında kadınların kurucu gücü, başladıkları işi bitirme azmi mutlaka büyük pay sahibidir.

Beynin şifrelerinin peşindeki 4 bilim insanı, gençlere ilham veriyor

Dr. ifadelerini kullandı. Demek ki biz Türkiyedeki kadınlar olarak bu konuda gelişmeye önem veriyoruz, kariyerimizi bu yönde ilerletmeyi tercih ediyoruz daha çok. Kadın araştırmacı sayısının yüksek olmasına ilişkin değerlendirmesi sorulan Belen, Net bir şey söylemek zor ama biyolojik bilimler ve sağlık alanlarının daha kadın ağırlıklı olduğunu biliyoruz. Yönetim kurulumuzun yüzde 50sinden fazlası, araştırmacılarımızın yüzde 60-70i bilim kadınlarından oluşuyor. Epey yol katettiğimiz çalışmalarımızda NÖROM altyapısını da kullanarak modelleme çalışmalarına devam ediyoruz. Türkiyede sadece temel bilim ve sağlık alanlarında değil, mühendislik alanlarındaki araştırmacılarda kadın yoğunluğu var. Hayrunnisa Bolay Belen, Merkezimizde, büyük veri işleme, nöro görüntüleme, moleküler analiz, robotik gibi pek çok disiplinden nörobilim projeleri yapmak isteyenlere kapılarımızı açtık dedi. Bu durumu ODTÜ Enformatik Enstitüsünde de görüyoruz. Dr. Dr. diye konuştu. Kız çocuklarına yönelik Akay, Bir kere hedeflerinin büyük olması gerekiyor, meraklarının peşinden gitmelerini öneriyorum. Kadın, nörobilimde de olur, fizikte de olur mühendislikte de olur. Hiçbir zaman yılmasınlar, kendilerine rol model olarak seçtikleri insanların peşinden gitsinler. NÖROMda kadın araştırmacı ve yönetici ağırlığı fazla. Dolayısıyla bu alandaki kadınların ne kadar istekli bir şekilde çalıştığımızı gören öğrencilerimiz, hatta liseliler etkileniyor. Ayrıca bu durumu kadınların araştırma konusunda biraz daha dirençli, biraz daha sabırlı ve sebatkar olmasıyla ilişkilendirebilirim. Güvem Gümüş Akay, beyin hastalıklarında genetik yatkınlıkları ortaya koyma üzerine araştırmalar yürüttüğünü anlattı. Öğrencilerime bu projeyi verdiğimiz gün bu hayalimizi aktardım ve Bu proje doğarsa sizlerin sayesinde doğacak. Kadınların hayata bütüncül bakış açısı, insan odaklı kariyer tercihi ve çoklu görevlerde ve yaratıcı pratik çözümlerde başarılı olması önemli avantajları. Kadın olmanın getirdiği merak ve sabır belki bunda etken. Bilimde kadın olmaz. tavsiyesinde bulundu. dedim. Bolay, Merkezimizde robotik kol, yapay zeka, derin öğrenme, sanal gerçeklik, deney hayvanları, büyük veri işleme, nöropsikiyatrik hastalıklar, beyin görüntüleme, insan fizyolojisi, moleküler biyoloji gibi pek çok alandan nörobilim projesi yapmak isteyenlere kapılarımızı açtık. Bu etkileşim de kız çocuklarının bu bilim dallarına olan isteğini artırıyor, bu bölümlere girmek istiyorlar. Meltem Bahçelioğlu, kız çocuklarına yönelik mesajında ise Küçük hayaller kurmasınlar, her şeyi yapabileceklerini düşünsünler. Mezunlarımız bile bu merkezi takip ediyor ve burada çalışmak istiyor. Kadın ve erkek beyni arasında başarıya ulaşmada nörobilimsel olarak bir fark yok ifadelerini kullandı. Kadınlar, belki daha anaç ve belki ekibini daha motive edebiliyor. ",. Bunun arkasında kadınların kurucu gücü, başladıkları işi bitirme azmi mutlaka büyük pay sahibidir. Yönetim kurulunun ve ana proje yürütücülerinin 4ünün kadın akademisyenden oluştuğunu belirten Belen, Merkezimizde proje yürüten araştırmacılarımızın, doktora ve yüksek lisans öğrencilerimizin ve bursiyerlerimizin yaklaşık yüzde 70i kadınlardan oluşuyor. Nörobilim üzerine 6 senedir çalışıyoruz. Meltem Bahçelioğlu, beyin araştırmalarının sabır gerektirdiğine işaret ederek, Bizler doğal bir süreçle bir araya geldik, gecemizi gündüzümüze katarak çalıştık ve NÖROMun kuruluşunda rol oynadık. Nörobilim alanındaki hastalıklardan öğrenme bozukluklarına kadar beyinle ilgili geniş bir araştırma alanlarının bulunduğuna işaret eden Belen, ayrıca veri işleme alanında ortak üniversitelerin mühendislik bölümlerinden akademisyenlerin merkezde önemli görevler üstlendiğini anlattı. Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) girişimiyle Gazi, Ankara ve Orta Doğu Teknik üniversitelerinin birlikte kurduğu NÖROMun yönetim kurulundaki 3ü profesör, 1i doçent olmak üzere 4 kadın akademisyen, 11 Şubat Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Uluslararası Günü dolayısıyla AA muhabirinin sorularını yanıtladı. Yurt dışına nörobilim için doktoraya gidenler var, dönünce bu merkezde çalışmak istiyorlar. KENDİLERİNE ROL MODEL OLARAK SEÇTİKLERİ İNSANLARIN PEŞİNDEN GİTSİNLERNÖROM Yönetim Kurulu üyesi Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. diye konuştu. Dr. KIZLARIMIZI BİLİME HEVESLENDİRDİĞİMİZ İÇİN ÇOK MUTLUYUZNÖROM Yönetim Kurulu üyelerinden ODTÜ Enformatik Enstitüsü Sağlık Bilişimi Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Akay, Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Uluslararası Günü dolayısıyla yaptığı değerlendirmede ise Aslında nörobilim alanındaki kadın araştırmacı sayısı fazla, bu çok mutluluk ve gurur verici. Bir de bu konu sahiplenilmesi gereken, yılmamayı gerektiren bir iş. ",Üç araştırma üniversitesinin kurduğu NÖROM'un yönetim kurulundaki 4 başarılı kadın akademisyen, yönettikleri beynin şifrelerini araştıran projeleri ile genç bilim insanlarının yetişmesine katkı sağlıyor. NÖROM Müdürü Prof. Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Uluslararası Günü dolayısıyla görüşlerini aktaran Bahçelioğlu, şunları kaydetti:Bizleri bilim kadını olarak sosyal medya ve diğer kanallardan görenler bize ulaşıyor ve bir şekilde etkileşim doğuyor. Yeşim Aydın Son, çalışmalarının son dönemde hastalıkların ayırıcı tanılarında genetik çeşitlilikleri inceleme üzerine odaklandığını anlattı. NÖROM, üç ayrı üniversitenin üç ayrı projesinin birleştirilerek tek bir teklif olarak sunulmasıyla oluştu diye konuştu. değerlendirmesinde bulundu. diye bir şey olamaz. MERKEZDEKİ ARAŞTIRMACI VE ÖĞRENCİLERİN YÜZDE 70İ KADINLARBilimde Kadın ve Kız Çocukları Uluslararası Günü dolayısıyla değerlendirmeleri sorulan Belen, merkezin yönetimi ve genel idaresini, 3 üniversiteden akademisyenlerle yürüttüklerini anlattı. YURT DIŞINDAN DÖNÜNCE BU MERKEZDE ÇALIŞMAK İSTİYORLARNÖROM Yönetim Kurulu üyesi Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Otizm, şizofreni gibi hastalıklardan sorumlu genlerin işlevlerini aydınlatacak işlevsel modeller geliştirdiklerini dile getiren Akay, Beyin hastalıkları, insanda araştırması zor konular. Çalışmalarında makine öğrenmesi ve yapay zeka ile genetik dizi incelemelerini birleştirdiklerini belirten Son, 11 Şubat Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Uluslararası Günü dolayısıyla şunları söyledi:Kızlarımızı bilim araştırma konularına küçük yaşlardan heveslendirip önlerine güzel örnekler koyabildiğimiz için çok mutluyuz. NÖROM Müdürü Prof. Üç araştırma üniversitesinin ortaklaşa kurduğu Nörobilim ve Nöroteknoloji Ortak Uygulama ve Araştırma Merkezinin (NÖROM) yönetim kurulunda görev alan 4 başarılı kadın akademisyen, beynin şifrelerini araştıran projeleriyle genç bilim insanlarına ilham oluyor. Hayrunnisa Bolay Belen, 3 araştırma üniversitesinin ortaklığında 6 yıl süren hazırlık aşamasının ardından kurulan ve bir süre önce açılışı yapılan ulusal merkezin, beyin araştırmaları alanında tüm ülkedeki araştırmacılara hizmet verdiğini ifade etti. diye konuştu.