Burutay Subaşı: "İtalya'dan gelen teklifi reddetmek zorunda kaldım"

Sonuçta sezonun bitişinden hemen sonra başlayan bir milli takım vardı. diyerek açıkladı. Kadınlarımız nasıl en yukarıya çıktı ve şu andaki verilen değer, izlenme sayıları salonların dolmaları başarıya tepki olarak oluşuyor. Biz bunun bilincindeyiz ve şu anda tüm genç arkadaşlarımız, İtalya'da oynayan Efe, Adis, Halkbank'ta oynayan Mirza olsun, ayrıca Arkas'ta da Efe var o olsun, bu konuda inanılmaz bir istekleri var. O da pozitif bir etki yarattı ve biz Challenger Cup'tan kupayı alarak tarihimizde ilk kez Milletler Ligi'nde oynama hakkı kazandık. Ama o çalışmayı bırakmadan voleybola özveriyle döndü. Golden League ile başlayarak söyleyeyim. Kadınlardaki pasta çok büyümüşken erkeklerdeki pasta yapım aşamasında. Milli voleybolcu Burutay Subaşı ise turnuvaya katılma hakkı kazanmaları hakkında şunları söyledi: Açıkçası bu yaz gerçekten güzel bir milli takım sezonu geçirdik. Ondan dolayı böyle bir karar aldık. Benim için voleyboldan önce aile geliyor. O zaman ilk 4 numaradan oynadığım turnuvaydı o. Arkas Spor'un tecrübeli oyuncusu Burutay Subaşı yeni açıklamaları ile dikkat çekti. Kaziyski yanlış hatırlamıyorsam ondan 1-2 sene sonra İtalya'ya döndü. Orası bir dönüm noktası olmuştu. İlk hedefimiz Antalya'daki maçların ilk dördünü kazanmak, bu bize çok özgüven verir. Yapabilecek güçteyiz. Efe Bayram'ın sakatlığı geçti, tekrar süre buldu. Kariyerindeki dönüm noktası maçlar sorulan Burutay Subaşı, kariyerini şekillendiren maçın Türkiye A Milli Erkek Voleybol Takımı'nda forma giydiği dönem olduğunu şu sözlerle belirtti: Kariyerimde birçok dönüm maçı oldu. Efe Mandıracı'nın bir yılda iki kez aynı yerden ameliyat olduğu çok zor bir sakatlığı vardı. Tabii ki de bizim için hiçbir zaman yeterli olmayacak. Milletler Ligi'nin milli takımlar açısından önemini vurgulayan Burutay Subaşı bu konuda şu değerlendirmelerde bulundu. O gittikten 3 sene sonra Verona'ya transfer olmuştu. Golden League'de kötü oynamamıza rağmen istediğimiz sonuçla döndük. Burutay Subaşı yeni açıklamalarında yurt içi veya yurt dışından gelen ama kabul etmediği için pişman olduğu bir teklif olup olmadığı hakkındaki soruya şu ifadelerle cevap verdi: Evet, tabii ki de. Sonuç olarak biz bu işi yaparken birilerinin bizi izlemesini, destekse destek, eleştiriyse eleştiri bunu yapmasını tabii ki de isteriz. Sonuçta kötü bir şey olduğu zaman uçağa ya da otobüse atlayıp bir saatte ailenizin yanında olamıyorsunuz. A milli takımda ilk oynadığım zaman İtalya'yı ilk sette 21-13 gibi bir skordan dönüp 3-0 yenmemiz. Milletler Ligi dediğimiz yer gerçekten milli takım olarak da dünyanın şu anda zirve seviyesi. Pişman değilim ama o dönem şartlar farklı olsa tabii ki giderdim. İlk Halkbank'a transfer olduğum dönemlerde Matey Kaziyski ile oynamıştık. Benim kariyerimin dönüm noktası oldu çünkü ben daha öncesinde pasör çaprazı oynuyordum. Sonuç olarak erkekler de oralara gidebileceğinin başlangıcını zaten 2-3 sene önce atmıştı. Sadece o turnuva ile başladı ve Arkas'ta da 4 numara oynayarak kariyerim gelişti. Filenin Efeleri bu yıl tarihte ilk kez Milletler Ligi'nde mücadele edecek. Şu anda onun altını doldurarak gidiyoruz. Türkiye'de erkek voleyboluna gösterilen ilgiden bahseden Subaşı, kadın ve erkek voleyboluna duyulan ilgiyi şu sözlerle değerlendirdi: Bu başarıyla endeksli. . İstediğimiz Olimpiyatlar'a gidebilmek için ilk 10 takım arasında yer almak. Challenger Cup'ta da %100 bir şekilde oynayamadık. İtalya'dan idare etmem mümkün değildi. Oraya da hazır bir şekilde gideceğiz. Psikolojik olarak da çok yorgunluk vardı. Kupayı almak bizim için önemliydi. Bu da çok zordur. Ben pastayı çok iyi yaptığımızı ve devamının da geleceğini düşünüyorum. Birincisi a milli takıma ilk gittiğim zaman. İnsanlar da yaptığımız bu pastadan birer dilim alıp karşıya geçip izleyecek ve ona göre değerlendirecekler. Pastayı yapacağız, insanların önüne koyacağız. Yani ben değil ama ailemin psikolojisi çok iyi değildi. Ben 2-3 haftalık bir tatil dönemi geçirdim, psikolojik olarak da gayet güzel bir şekilde döndüm milli takıma. Subaşı, Voleybolun Sesi için yaptığı röportajda Türkiye A Milli Voleybol Takımları, Milletler Ligi ve İtalya'dan aldığı teklifi neden reddettiğinden bahsetti. İtalyan ekibi Verona'dan gelen teklifi reddettiği için pişman olmadığını belirten Burutay Subaşı, İtalya teklifini neden reddettiğini ise Ailevi konular, psikoloji o dönem çok iyi değildi. Dediğim gibi hepimiz Milletler Ligi'nde başarılı olmak istiyoruz. Oradaki her takım hemen hemen ya bizimle aynı seviyede ya da bizden yukarıda. Kendi takımlarında ilk 6'da oynayan oyuncuların hepsi 2-3 gün dinlenerek milli takım sezonuna geldiler. Finale çıktığımızda da Challenger Cup'a katılabiliyorduk ama kupayı almak bizim için çok daha önemliydi. "AXA Sigorta Efeler Ligi'nden Arkas Spor oyuncusu Burutay Subaşı yeni açıklamalarında kariyeri ve Filenin Efeler, Filenin Sultanları ve İtalya'dan bahsetti. Çünkü bu bize bir özgüven kazandıracaktı ki öyle de oldu. Adis'in gelişimini biliyoruz, görüyoruz. Orada inanılmaz bir özgüven kazanmıştım ve o zaman daha 19 yaşımdaydım. Verona'dan bir teklif almıştık ama ben o teklifi üzülerek reddetmek zorunda kalmıştım.

Burutay Subaşı: "İtalya'dan gelen teklifi reddetmek zorunda kaldım"

Golden League ile başlayarak söyleyeyim. Ben pastayı çok iyi yaptığımızı ve devamının da geleceğini düşünüyorum. Milletler Ligi'nin milli takımlar açısından önemini vurgulayan Burutay Subaşı bu konuda şu değerlendirmelerde bulundu. Efe Bayram'ın sakatlığı geçti, tekrar süre buldu. İlk Halkbank'a transfer olduğum dönemlerde Matey Kaziyski ile oynamıştık. İtalya'dan idare etmem mümkün değildi. Benim kariyerimin dönüm noktası oldu çünkü ben daha öncesinde pasör çaprazı oynuyordum. Golden League'de kötü oynamamıza rağmen istediğimiz sonuçla döndük. Subaşı, Voleybolun Sesi için yaptığı röportajda Türkiye A Milli Voleybol Takımları, Milletler Ligi ve İtalya'dan aldığı teklifi neden reddettiğinden bahsetti. Milli voleybolcu Burutay Subaşı ise turnuvaya katılma hakkı kazanmaları hakkında şunları söyledi: Açıkçası bu yaz gerçekten güzel bir milli takım sezonu geçirdik. Çünkü bu bize bir özgüven kazandıracaktı ki öyle de oldu. Ben 2-3 haftalık bir tatil dönemi geçirdim, psikolojik olarak da gayet güzel bir şekilde döndüm milli takıma. Biz bunun bilincindeyiz ve şu anda tüm genç arkadaşlarımız, İtalya'da oynayan Efe, Adis, Halkbank'ta oynayan Mirza olsun, ayrıca Arkas'ta da Efe var o olsun, bu konuda inanılmaz bir istekleri var. Ondan dolayı böyle bir karar aldık. Filenin Efeleri bu yıl tarihte ilk kez Milletler Ligi'nde mücadele edecek. Arkas Spor'un tecrübeli oyuncusu Burutay Subaşı yeni açıklamaları ile dikkat çekti. Birincisi a milli takıma ilk gittiğim zaman. İnsanlar da yaptığımız bu pastadan birer dilim alıp karşıya geçip izleyecek ve ona göre değerlendirecekler. Dediğim gibi hepimiz Milletler Ligi'nde başarılı olmak istiyoruz. Efe Mandıracı'nın bir yılda iki kez aynı yerden ameliyat olduğu çok zor bir sakatlığı vardı. İlk hedefimiz Antalya'daki maçların ilk dördünü kazanmak, bu bize çok özgüven verir. Yapabilecek güçteyiz. İtalyan ekibi Verona'dan gelen teklifi reddettiği için pişman olmadığını belirten Burutay Subaşı, İtalya teklifini neden reddettiğini ise Ailevi konular, psikoloji o dönem çok iyi değildi. O gittikten 3 sene sonra Verona'ya transfer olmuştu. Kupayı almak bizim için önemliydi. Oraya da hazır bir şekilde gideceğiz. Orası bir dönüm noktası olmuştu. Kaziyski yanlış hatırlamıyorsam ondan 1-2 sene sonra İtalya'ya döndü. "AXA Sigorta Efeler Ligi'nden Arkas Spor oyuncusu Burutay Subaşı yeni açıklamalarında kariyeri ve Filenin Efeler, Filenin Sultanları ve İtalya'dan bahsetti. Burutay Subaşı yeni açıklamalarında yurt içi veya yurt dışından gelen ama kabul etmediği için pişman olduğu bir teklif olup olmadığı hakkındaki soruya şu ifadelerle cevap verdi: Evet, tabii ki de. Kadınlarımız nasıl en yukarıya çıktı ve şu andaki verilen değer, izlenme sayıları salonların dolmaları başarıya tepki olarak oluşuyor. Sonuç olarak biz bu işi yaparken birilerinin bizi izlemesini, destekse destek, eleştiriyse eleştiri bunu yapmasını tabii ki de isteriz. . Yani ben değil ama ailemin psikolojisi çok iyi değildi. Kadınlardaki pasta çok büyümüşken erkeklerdeki pasta yapım aşamasında. Bu da çok zordur. Ama o çalışmayı bırakmadan voleybola özveriyle döndü. Finale çıktığımızda da Challenger Cup'a katılabiliyorduk ama kupayı almak bizim için çok daha önemliydi. Kendi takımlarında ilk 6'da oynayan oyuncuların hepsi 2-3 gün dinlenerek milli takım sezonuna geldiler. Benim için voleyboldan önce aile geliyor. İstediğimiz Olimpiyatlar'a gidebilmek için ilk 10 takım arasında yer almak. Türkiye'de erkek voleyboluna gösterilen ilgiden bahseden Subaşı, kadın ve erkek voleyboluna duyulan ilgiyi şu sözlerle değerlendirdi: Bu başarıyla endeksli. Sonuç olarak erkekler de oralara gidebileceğinin başlangıcını zaten 2-3 sene önce atmıştı. Verona'dan bir teklif almıştık ama ben o teklifi üzülerek reddetmek zorunda kalmıştım. Psikolojik olarak da çok yorgunluk vardı. Orada inanılmaz bir özgüven kazanmıştım ve o zaman daha 19 yaşımdaydım. O da pozitif bir etki yarattı ve biz Challenger Cup'tan kupayı alarak tarihimizde ilk kez Milletler Ligi'nde oynama hakkı kazandık. Challenger Cup'ta da %100 bir şekilde oynayamadık. Adis'in gelişimini biliyoruz, görüyoruz. Pastayı yapacağız, insanların önüne koyacağız. Sadece o turnuva ile başladı ve Arkas'ta da 4 numara oynayarak kariyerim gelişti. A milli takımda ilk oynadığım zaman İtalya'yı ilk sette 21-13 gibi bir skordan dönüp 3-0 yenmemiz. Şu anda onun altını doldurarak gidiyoruz. Sonuçta sezonun bitişinden hemen sonra başlayan bir milli takım vardı. Pişman değilim ama o dönem şartlar farklı olsa tabii ki giderdim. diyerek açıkladı. Tabii ki de bizim için hiçbir zaman yeterli olmayacak. Milletler Ligi dediğimiz yer gerçekten milli takım olarak da dünyanın şu anda zirve seviyesi. O zaman ilk 4 numaradan oynadığım turnuvaydı o. Kariyerindeki dönüm noktası maçlar sorulan Burutay Subaşı, kariyerini şekillendiren maçın Türkiye A Milli Erkek Voleybol Takımı'nda forma giydiği dönem olduğunu şu sözlerle belirtti: Kariyerimde birçok dönüm maçı oldu. Oradaki her takım hemen hemen ya bizimle aynı seviyede ya da bizden yukarıda. Sonuçta kötü bir şey olduğu zaman uçağa ya da otobüse atlayıp bir saatte ailenizin yanında olamıyorsunuz.