Tuna kıyısında bir gün...

 
Tuna kıyısında bir gün... Tuna kıyısında bir gün...

. Kendine vadiler açıyor. Bugün hava güzel olacak Tuna kıyılarında. Düşler içindeki küçük köylerin, burçlu kalelerin, yüksek şatoların, sık ormanların arasından geçiyor. Taş köprüleriyle ve yapılarıyla, alanlarıyla, sokaklarıyla, buralarda yaşayan rahat, cana yakın insanlarıyla. Şaraplık üzüm yetişiyor buralarda, Romalılardan günümüze dek. Her şey tablo gibi. Törene 800 kişilik bir koro eşlik etmişti. Tarih ve gelenek adım başında, kiliselerin Gotik kulelerinde, evlerin taş kemerlerinde, daracık sokakların taşlarında. Eski çağlarda at arabalarının geçtiği bu daracık sokaklar günümüzde her türlü araca kapalı. Kayaları yararak güneydoğuya yolunu sürdürüyor. Regensburg’un taş sokakları gezmekle bitmiyor. Heybetli ve gururlu duruyor. Uzaklardan bir köprü görünüyor. Regensburg, 2000 yıllık bir kent. Yaklaşık 180 yıl önce Bavyera Kralı I. Orada bir heykel. mail@ahmet-arpad de",Sisler içinde Tuna’nın kıyıları. O gün yaklaşık 200 bin insan akın akın Regensburg ve tapınağa gelmişti. Tepede bir tapınak. Alman ırkının “övgü tapınağı” Walhalla’ya Hitler; 6 Haziran 1937’de “Yapıtlarında Almanlık damarı var” dediği besteci Anton Bruckner’in büstünü koydurtmuştu. Kocaman! Tıpkı önünde durduğum tapınak gibi. 18. Bu, yüzyılın Bavyera Kralı (!) Franz Joseph Strauss’un Regensburg’lulara armağan ettiği karayolu köprüsü. Uzaklardan geçen tren sabah sessizliğini bozuyor. Ludwig’in kalıtı. Çevresine hiç uymayan bir yapı. Hepsi de küçük ve sevimli. Biraz ileride büyükçe bir alan. MOZART DA BURADAYDIRoma Kralı March Aurel’in. Sislerin ardında güneş. Kentin biraz dışında yamaçlar bağlarla örtülü. Heybetli duruşunun nedeni, Kaptanıderya Müezzinzade Ali Paşa’nın şehit düştüğü 1571 İnebahtı Deniz Savaşı’nda Osmanlı donanmasını yenmesi olacak. . 365 mermer basamak Tuna Nehri’ne ve ovaya bakan bu görkemli tapınağa uzanıyor. Romalıların yaptığı; ortaçağın bozamadığı, dünya savaşlarında düşmanın bombalamadığı günümüz insanının da yolları genişletmek amacıyla yıkmadığı yapılar. Büyük bir Yunan tapınağı. İsa’dan 179 yıl sonra kurduğu Regensburg Ortaçağda Avrupa’nın en büyük ticaret, politika ve sanat kentlerinden biriydi. Yamaçlarda üzüm bağları. 1786’da Goethe, “Regensburg çok güzel bir yer” diye yazıyor gezi günlüğüne. ",. Taş kaidesinde bu kişinin Avusturya prensi Don Juan olduğu yazıyor. Giriş katlarında dükkânlar, lokantalar, kahveler, butikler ve birahaneler. Karaormanlar’dan gelen Tuna Nehri Regensburg’da genişliyor, büyüyor. Sislerin ardından güneş çıkıyor. Daha ötelerde, sisler arasında kilise kuleleri, tarihi yapılar, eski taş evler. yüzyılda Mozart yaşamının bir bölümünü severek burada geçiriyor. . Sonraki yıllarda Neonazilerin her 6 Haziran’da burada toplandığı biliniyor. Regensburg’da. . Sağ, sol eski yapı. Dik yolun iki yanı hafif kar kaplı.

Tuna kıyısında bir gün...

Kentin biraz dışında yamaçlar bağlarla örtülü. Sonraki yıllarda Neonazilerin her 6 Haziran’da burada toplandığı biliniyor. Biraz ileride büyükçe bir alan. Sislerin ardında güneş. Tarih ve gelenek adım başında, kiliselerin Gotik kulelerinde, evlerin taş kemerlerinde, daracık sokakların taşlarında. . Kocaman! Tıpkı önünde durduğum tapınak gibi. Heybetli ve gururlu duruyor. Giriş katlarında dükkânlar, lokantalar, kahveler, butikler ve birahaneler. yüzyılda Mozart yaşamının bir bölümünü severek burada geçiriyor. Hepsi de küçük ve sevimli. Uzaklardan bir köprü görünüyor. Düşler içindeki küçük köylerin, burçlu kalelerin, yüksek şatoların, sık ormanların arasından geçiyor. Romalıların yaptığı; ortaçağın bozamadığı, dünya savaşlarında düşmanın bombalamadığı günümüz insanının da yolları genişletmek amacıyla yıkmadığı yapılar. ",. Taş kaidesinde bu kişinin Avusturya prensi Don Juan olduğu yazıyor. Regensburg, 2000 yıllık bir kent. Bugün hava güzel olacak Tuna kıyılarında. Yamaçlarda üzüm bağları. Şaraplık üzüm yetişiyor buralarda, Romalılardan günümüze dek. Büyük bir Yunan tapınağı. Orada bir heykel. Bu, yüzyılın Bavyera Kralı (!) Franz Joseph Strauss’un Regensburg’lulara armağan ettiği karayolu köprüsü. O gün yaklaşık 200 bin insan akın akın Regensburg ve tapınağa gelmişti. Çevresine hiç uymayan bir yapı. Yaklaşık 180 yıl önce Bavyera Kralı I. Uzaklardan geçen tren sabah sessizliğini bozuyor. . Karaormanlar’dan gelen Tuna Nehri Regensburg’da genişliyor, büyüyor. Sağ, sol eski yapı. Sislerin ardından güneş çıkıyor. Törene 800 kişilik bir koro eşlik etmişti. mail@ahmet-arpad de",Sisler içinde Tuna’nın kıyıları. 18. . Taş köprüleriyle ve yapılarıyla, alanlarıyla, sokaklarıyla, buralarda yaşayan rahat, cana yakın insanlarıyla. Kayaları yararak güneydoğuya yolunu sürdürüyor. Ludwig’in kalıtı. MOZART DA BURADAYDIRoma Kralı March Aurel’in. Heybetli duruşunun nedeni, Kaptanıderya Müezzinzade Ali Paşa’nın şehit düştüğü 1571 İnebahtı Deniz Savaşı’nda Osmanlı donanmasını yenmesi olacak. Kendine vadiler açıyor. Dik yolun iki yanı hafif kar kaplı. Her şey tablo gibi. İsa’dan 179 yıl sonra kurduğu Regensburg Ortaçağda Avrupa’nın en büyük ticaret, politika ve sanat kentlerinden biriydi. 1786’da Goethe, “Regensburg çok güzel bir yer” diye yazıyor gezi günlüğüne. Alman ırkının “övgü tapınağı” Walhalla’ya Hitler; 6 Haziran 1937’de “Yapıtlarında Almanlık damarı var” dediği besteci Anton Bruckner’in büstünü koydurtmuştu. Daha ötelerde, sisler arasında kilise kuleleri, tarihi yapılar, eski taş evler. 365 mermer basamak Tuna Nehri’ne ve ovaya bakan bu görkemli tapınağa uzanıyor. Regensburg’un taş sokakları gezmekle bitmiyor. Eski çağlarda at arabalarının geçtiği bu daracık sokaklar günümüzde her türlü araca kapalı. Tepede bir tapınak. Regensburg’da. .