Güçlü olmak dengeyle ilgili

 
Güçlü olmak dengeyle ilgili Güçlü olmak dengeyle ilgili

Daha az iş, daha çok aile ve çocuklar. . Bir şekilde hallettik, kolay olduğunu söyleyemem. Siz ne zaman Ben bu mesleği yapabiliyorum galiba dediniz kendinize?İstikrarla uzun maratonlar koşmayı başarabildiğimden sanırım. Senaryoda en çok ilgimi çeken de bu konumlandırmalar oldu. Peki onları yaşamda güçlü olmaları için nasıl yetiştiriyorsunuz?Ben ve kızlar, Amazonlar gibi savaştık o süreçlerde. ) Etiketlendiklerim önüme düşüyor, okuyorum gördüklerimi. ",Rol verdiği karakterler, yer aldığı öykülerle kadınlara esin olan Ayça Bingöl şimdi “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak ekranlarda. Ancak biz burada esas aşağıdakilerin hayat mücadelelerini, dertlerini, maceralarını, aşklarını ve yukarıdakilerle iç içe geçmiş ilişkilerini izliyoruz. Siz kendisiyle benzerlikler gördünüz mü?Evet kendimi bazı konularda güçlü buluyorum ama hayat bazen sizi mecbur bırakır ya güçlü olmaya o zamanlar pek hoşuma gitmiyor açıkçası. Binlerce insanın motivasyonu, ilham kaynağı olmak benim için tarifsiz mutluluk ve doyum kaynağı. Galiba Songül gibi inatçıyım, en çok bu yönümüz benziyor. Toplumun her kesiminden insanın bağ kurup özdeşleşebileceği dünyalar yaratıldı. Ruhsal ve fiziksel olarak sağlıklı bireyler olarak devam etmelerine çok yardımcı olacaktır. Şimdi sekiz yaşında oldular. Artık yeterrrr!!!”BİLDİĞİM TEK ŞEY OYUNCULUK- Oyunculuk mesleğinde kendini ispat etmek ve yer edinmek mutlaka zorlu süreçler. - Zorlu bir doğum süreci yaşamıştınız ama sonrasında hızlıca sahnelere ve ekranlara döndünüz. Bu bağlamda anlaşabildiğim yapımcılarla ve sevdiğim senaryolarda çalıştım. Yaşamda esnek ve dayanıklı olabilmelerini önemsiyorum daha çok. Eskiden sosyal medya mı vardı. Bugüne kadar çoğu senaryoda yukardakilerin hikâyesi ana aks olarak akarken aşağıdakileri yan hikâye unsuru olarak izledik. Tiyatroya ara vermedim, saat olarak daha rahat. (Gülüyor. Aslında koşullar belirledi o dönem işlerin gidişatını. Senaryo, oyuncu seçimleri ve yönetmen isimlerine de bakarsanız çok efsane kadrolarla efsane işler çıkarıldığını görebilirsiniz. Seyircinin bundan çok hoşlandığını düşünüyorum. Bir anlamda hayattaki figüranların başrol olduğu bir dizi. Tabii ki bunda özel kanal sayısıyla birlikte projelerin sayısının az olmasının da etkisi vardı. Yıllar içinde yaşamın içinden o kadar çok kadınla sohbet etme şansım oldu ki bu konuyla ilgili. Anne olduktan sonra hangi işi yaparsanız yapın öncelikleriniz değişiyor. Hem izleyiciye yaşattığı duygular, verdiği mesajlar hem de kişisel yaşam öyküsüyle “Güçlü kadın” tanımlamasının altını sonuna kadar dolduran Bingöl ile ekrandan yaşama doğru keyifli bir sohbet yaptık. - Songül çok güçlü bir kadın. - Songülün öyküsü yaşamda tek başına var olan, olmaya çalışan kadınlar için de çok önemli. Yaptıkça yapabilme gücünüz ve kendinize olan inancınız artıyor. Biraz daha rahatladım; çünkü büyüdüler; okulları, kendi sosyal yaşantıları var. Bu, onun hafızalara kazınan sayısız rolünden yalnızca biri. Gelen teklifler için de benim yeni anne olarak çalışma şartlarım belliydi. Bazen çocukları da oyuna, kulise, turneye götürdüm. Devam etme gücümün büyük bir kısmını seyirciden alıyorum. Bu da mesleğinizle olan bağınızla ilgili çok şey anlatıyor. Ancak yapılan işlerin içeriklerinin de niteliklerinin de seviyesi oldukça yukarıdaydı. - Kirli Sepeti ülkemizdeki dizi formatını tamamen tersyüz eden bir senaryoya sahip. . Aslında size, güçlü bir karakter olmasıyla benzediğini düşünüyorum. EN GÜLDÜREN YORUM- Sosyal medyada hakkınızda yazılanları ne kadar okuyorsunuz? Hakkınızda yazılan en ilginç veya sizi en çok güldüren yorum nedir?Çok okumam, öyle bir alışkanlığım yok. ‘AMAZONLAR GİBİ SAVAŞTIK’- İkizleriniz Aylin ve Leyla yaşam mücadelesinin daha başında zorlu evreleri atlatmayı başarmış bireyler. Zaten bildiğim tek şey oyunculuk, başka ne yapabilirim ki? Emekliliği de yok oyunculuğun, sağlığım yerinde olduğu sürece sevdiğim işlerin içinde olacağım inşallah. Bir yandan çalışıp bir yandan annelik yapmak zor. ",. Koşullara uyum sağlama becerisi yani “rezilyans”. Yaşadığımız ülkede her şey o kadar zor ki bazı şeylerin de kolay hallolmasını istiyorsunuz. Büyümelerinin her anına eşlik etmek istiyorum. Ayça Bingöl bugünlerde “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak pazar akşamları televizyon ekranlarında karşımıza çıkıyor. Rolünüzü oynarken bu da ayrı bir motivasyon kaynağı oluyor mu?Televizyon kariyerimde oynadığım karakterler tek başına var olmaya çalışan kadınları anlatmaya çalışmakla çok özdeşleşti. Songül, Hayriye, Medine üçlüsünü bağırlarına bastılar. Bu açıdan doğuştan güçlü ve dirençli olduklarını söyleyebiliriz sanırım. Aşağıda konumlananların gözünden yukarıdakileri görüyoruz. Son dönemde gördüğüm en komik yorum şuydu: “Yeter artık lütfen Ayça Bingöl’e fakir rolleri oynatmayın. Çoğu oyuncu birkaç sene ara verebilirdi ama siz tercih etmediniz. Güçlü olmak bu unsurları dengede tutarak daha mümkün geliyor bana. 90’LAR TABİİ Kİ- Hem 90lı yıllarda hem 2000lerin başında hem de günümüz yapımlarında rol almış biri olarak içerik, konu ve samimiyet açısından bir kıyaslama yapacak olursanız hangi dönemi öne çıkarırsınız?90ları ön plana çıkarırım çünkü 90ların sonu 2000lerin başı, içerik ve dizilerin süreleri açısından daha gerçek ve samimiydi.

Güçlü olmak dengeyle ilgili

Bugüne kadar çoğu senaryoda yukardakilerin hikâyesi ana aks olarak akarken aşağıdakileri yan hikâye unsuru olarak izledik. Yaşamda esnek ve dayanıklı olabilmelerini önemsiyorum daha çok. Bu açıdan doğuştan güçlü ve dirençli olduklarını söyleyebiliriz sanırım. ‘AMAZONLAR GİBİ SAVAŞTIK’- İkizleriniz Aylin ve Leyla yaşam mücadelesinin daha başında zorlu evreleri atlatmayı başarmış bireyler. ) Etiketlendiklerim önüme düşüyor, okuyorum gördüklerimi. Zaten bildiğim tek şey oyunculuk, başka ne yapabilirim ki? Emekliliği de yok oyunculuğun, sağlığım yerinde olduğu sürece sevdiğim işlerin içinde olacağım inşallah. Bir şekilde hallettik, kolay olduğunu söyleyemem. Songül, Hayriye, Medine üçlüsünü bağırlarına bastılar. Yaptıkça yapabilme gücünüz ve kendinize olan inancınız artıyor. Peki onları yaşamda güçlü olmaları için nasıl yetiştiriyorsunuz?Ben ve kızlar, Amazonlar gibi savaştık o süreçlerde. Aslında koşullar belirledi o dönem işlerin gidişatını. - Zorlu bir doğum süreci yaşamıştınız ama sonrasında hızlıca sahnelere ve ekranlara döndünüz. (Gülüyor. Seyircinin bundan çok hoşlandığını düşünüyorum. - Kirli Sepeti ülkemizdeki dizi formatını tamamen tersyüz eden bir senaryoya sahip. Bu, onun hafızalara kazınan sayısız rolünden yalnızca biri. Yaşadığımız ülkede her şey o kadar zor ki bazı şeylerin de kolay hallolmasını istiyorsunuz. Siz kendisiyle benzerlikler gördünüz mü?Evet kendimi bazı konularda güçlü buluyorum ama hayat bazen sizi mecbur bırakır ya güçlü olmaya o zamanlar pek hoşuma gitmiyor açıkçası. Binlerce insanın motivasyonu, ilham kaynağı olmak benim için tarifsiz mutluluk ve doyum kaynağı. Aşağıda konumlananların gözünden yukarıdakileri görüyoruz. Bir yandan çalışıp bir yandan annelik yapmak zor. Bu bağlamda anlaşabildiğim yapımcılarla ve sevdiğim senaryolarda çalıştım. - Songülün öyküsü yaşamda tek başına var olan, olmaya çalışan kadınlar için de çok önemli. Daha az iş, daha çok aile ve çocuklar. Yıllar içinde yaşamın içinden o kadar çok kadınla sohbet etme şansım oldu ki bu konuyla ilgili. Galiba Songül gibi inatçıyım, en çok bu yönümüz benziyor. Ruhsal ve fiziksel olarak sağlıklı bireyler olarak devam etmelerine çok yardımcı olacaktır. Biraz daha rahatladım; çünkü büyüdüler; okulları, kendi sosyal yaşantıları var. Ayça Bingöl bugünlerde “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak pazar akşamları televizyon ekranlarında karşımıza çıkıyor. 90’LAR TABİİ Kİ- Hem 90lı yıllarda hem 2000lerin başında hem de günümüz yapımlarında rol almış biri olarak içerik, konu ve samimiyet açısından bir kıyaslama yapacak olursanız hangi dönemi öne çıkarırsınız?90ları ön plana çıkarırım çünkü 90ların sonu 2000lerin başı, içerik ve dizilerin süreleri açısından daha gerçek ve samimiydi. Senaryo, oyuncu seçimleri ve yönetmen isimlerine de bakarsanız çok efsane kadrolarla efsane işler çıkarıldığını görebilirsiniz. Tiyatroya ara vermedim, saat olarak daha rahat. Çoğu oyuncu birkaç sene ara verebilirdi ama siz tercih etmediniz. ",Rol verdiği karakterler, yer aldığı öykülerle kadınlara esin olan Ayça Bingöl şimdi “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak ekranlarda. Hem izleyiciye yaşattığı duygular, verdiği mesajlar hem de kişisel yaşam öyküsüyle “Güçlü kadın” tanımlamasının altını sonuna kadar dolduran Bingöl ile ekrandan yaşama doğru keyifli bir sohbet yaptık. - Songül çok güçlü bir kadın. Rolünüzü oynarken bu da ayrı bir motivasyon kaynağı oluyor mu?Televizyon kariyerimde oynadığım karakterler tek başına var olmaya çalışan kadınları anlatmaya çalışmakla çok özdeşleşti. Güçlü olmak bu unsurları dengede tutarak daha mümkün geliyor bana. Gelen teklifler için de benim yeni anne olarak çalışma şartlarım belliydi. Artık yeterrrr!!!”BİLDİĞİM TEK ŞEY OYUNCULUK- Oyunculuk mesleğinde kendini ispat etmek ve yer edinmek mutlaka zorlu süreçler. Koşullara uyum sağlama becerisi yani “rezilyans”. . Bir anlamda hayattaki figüranların başrol olduğu bir dizi. Anne olduktan sonra hangi işi yaparsanız yapın öncelikleriniz değişiyor. Senaryoda en çok ilgimi çeken de bu konumlandırmalar oldu. Eskiden sosyal medya mı vardı. Aslında size, güçlü bir karakter olmasıyla benzediğini düşünüyorum. Bazen çocukları da oyuna, kulise, turneye götürdüm. Son dönemde gördüğüm en komik yorum şuydu: “Yeter artık lütfen Ayça Bingöl’e fakir rolleri oynatmayın. Bu da mesleğinizle olan bağınızla ilgili çok şey anlatıyor. Büyümelerinin her anına eşlik etmek istiyorum. Ancak yapılan işlerin içeriklerinin de niteliklerinin de seviyesi oldukça yukarıdaydı. Ancak biz burada esas aşağıdakilerin hayat mücadelelerini, dertlerini, maceralarını, aşklarını ve yukarıdakilerle iç içe geçmiş ilişkilerini izliyoruz. Tabii ki bunda özel kanal sayısıyla birlikte projelerin sayısının az olmasının da etkisi vardı. Devam etme gücümün büyük bir kısmını seyirciden alıyorum. Şimdi sekiz yaşında oldular. Siz ne zaman Ben bu mesleği yapabiliyorum galiba dediniz kendinize?İstikrarla uzun maratonlar koşmayı başarabildiğimden sanırım. EN GÜLDÜREN YORUM- Sosyal medyada hakkınızda yazılanları ne kadar okuyorsunuz? Hakkınızda yazılan en ilginç veya sizi en çok güldüren yorum nedir?Çok okumam, öyle bir alışkanlığım yok. . ",. Toplumun her kesiminden insanın bağ kurup özdeşleşebileceği dünyalar yaratıldı.