Özdemir İnce: Beterin beterinin beteri...

 
Özdemir İnce: Beterin beterinin beteri... Özdemir İnce: Beterin beterinin beteri...

T. 1 Zaten Erdoğan’ı tanımlamak için kullanılan “tek adam”, “şahsım” ve “Başyüce” gibi tanımlayıcı sıfatlar “monark”ı işaret etmektedir. Zaten öyle oluyor! Ne oldum delisi olmak “beter” bir şeydir. T. Nerede belediye başkanı? Yok. Bası, s. Ve el Hak! AKP’li Maraş ve Adıyaman’ın depremzede ahalisi keyiften dümbelek çalıp göbek atmakta!Ama R. AKP Genel Başkanı R. AKP’li Mehmet Metiner’in 14 Mart 2019 tarihli konuşmasından aktarıyorum: “Eski AKP milletvekili Mehmet Metiner, kamu kurumlarında çalışıp da AKP’ye oy vermeyi düşünmeyen seçmenlere yönelik tehdit gibi ifadeler kullandı. Atalarımız, “Beterin de beteri vardır” demişler. Şu anda Hatay’daki mevcut yerel yönetim, maalesef şu deprem olayından sonra, bad-el harab-ül Basra (Arapça bu cümlenin Türkçesi Basra harap olduktan sonra. ”1 Erdoğan Teziç, “Providansiyel İlahi Hukuk Doktrini”, Anayasa Hukuku, Beta Yayınevi, 13. AKP davasına karşı bayrak sallarlarsa, işsiz kalırlarmış. ’”Beterin beterini, merhametsizliğin en dibini ve Tanrılaşmanın yeni bir icadını şu cümle dünyaya ilan ediyor: “Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. “A” partisinden cumhurbaşkanı, “B” partisinden başbakan. AKP genel başkanının Hatay’da yaptığı, başbakansız cumhurbaşkanı konuşması demokrasinin köküne kezzap suyu dökmenin sanığı ve tanığıdır. ” (cumhuriyet. İşte şimdi, 31 Mart akşamı yeni bir dönemi, ben inanıyorum ki Mehmet Öntürk kardeşim ve ekibiyle ayağa kaldıracaktır. tr)Adam sanki Nemrut! Devlet hizmetinde çalışanlara “geçim ekmeği”ni AKP veriyormuş! Bu ne arlanmazlık! İnancınıza göre “kulun rızkını” Tanrı vermiyor mu? Utanmazlık! Siz ki tehdit ve dilenmek oy isteme tarzınızdır; ama devlet için çalışanların işvereni bizzat devlettir. 4 Şubat 2024 tarihli BBC News Türkçe’den aktarıyorum:“Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün 6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerden en çok etkilenen kent olan Hatay’da yaptığı konuşma hem tartışma yarattı hem de muhalefetin tepkisini çekti. ‘Hatay Büyükşehir’de Cumhur İttifakı adayı olarak Mehmet Öntürk kardeşimizi kamuoyumuzla paylaştık. Bu özlü söz R. Erdoğan’ın ağzıyla da doğrulandı. ",. “Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. Hatay’a geldi mi? Şu anda Hatay garip kaldı, mahzun kaldı!”Böyle bir konuşmayı, halkın demokratik oylarıyla göreve gelen bir yönetici asla yapmaz! Böyle bir konuşmayı, halk egemenliğinin ifadesi olan demokratik oyla gelip, iktidarda deforme ve dejenere olan ve iktidarının kaynağının ilahi bir güçten geldiğini sanmaya başlayan “baştan çıkmış” bir “monark” (padişah, sultan, han, şah, hükümdar, emir) yapabilir. . Erdoğan şikâyetçi: “Söylediğim sözler üzerinde tepiniyorlar. . Mehmet kardeşimizin Hataylıların teveccühüne mazhar olduğunu görmekten memnuniyet duyuyorum’ diye konuşan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:‘Hatay, kamu yatırımlarını noksansız alsa da yereldeki vizyon eksikliği nedeniyle potansiyelini açığa çıkmakta zorlanan şehrimiz. Benim sözüm burada bitiyor. T. AKP genel başkanının bu kişilik sapıncı demokrasicilik oynamaktan da geri kalmamaktadır. Hatay’a geldi mi? Şu anda Hatay garip kaldı, mahzun kaldı!” cümlesi demokrasiyi kullanan bir monarkın tehditlerini ifade etmektir. Erdoğan, Antakya Spor Salonu’nda düzenlenen Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Hatay İlçe Belediye Başkan Tanıtım Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, ‘Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. Hatay’a geldi mi? Şu anda Hatay garip kaldı, mahzun kaldı’ dedi. 95. Oy vermeyebilirler ancak AK Parti davamıza karşı bayrak sallarlarsa ertesi gün kendilerini başka bir yerde bulurlar’ dedi. Erdoğan, Hataylılara “Ya Kırk Katır Ya Kırk Satır” diye gözdağı veriyor. . Gerçek velinimet ise vergi ödeyen halkın kendisidir. Oysa günümüzde, Fransızların “Barış İçinde Birlikte Yönetim” dedikleri “cohabitation pasifique” tarzı, demokratik yönetimin kaçınılmaz sonucu kabul edilmektedir. İfade, iş işten geçtikten sonra, anlamına geliyor) oldu. Metiner, ‘Ekmek verdiğimiz insanlardan oy dilenmeyiz. . com. Bir başka açıdan, kutsallaşma özentisi de söz konusudur.

Özdemir İnce: Beterin beterinin beteri...

Şu anda Hatay’daki mevcut yerel yönetim, maalesef şu deprem olayından sonra, bad-el harab-ül Basra (Arapça bu cümlenin Türkçesi Basra harap olduktan sonra. Bir başka açıdan, kutsallaşma özentisi de söz konusudur. AKP’li Mehmet Metiner’in 14 Mart 2019 tarihli konuşmasından aktarıyorum: “Eski AKP milletvekili Mehmet Metiner, kamu kurumlarında çalışıp da AKP’ye oy vermeyi düşünmeyen seçmenlere yönelik tehdit gibi ifadeler kullandı. AKP davasına karşı bayrak sallarlarsa, işsiz kalırlarmış. 95. com. Atalarımız, “Beterin de beteri vardır” demişler. Erdoğan, Antakya Spor Salonu’nda düzenlenen Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Hatay İlçe Belediye Başkan Tanıtım Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, ‘Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. Nerede belediye başkanı? Yok. ” (cumhuriyet. ”1 Erdoğan Teziç, “Providansiyel İlahi Hukuk Doktrini”, Anayasa Hukuku, Beta Yayınevi, 13. 4 Şubat 2024 tarihli BBC News Türkçe’den aktarıyorum:“Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün 6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerden en çok etkilenen kent olan Hatay’da yaptığı konuşma hem tartışma yarattı hem de muhalefetin tepkisini çekti. . T. “Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. AKP genel başkanının bu kişilik sapıncı demokrasicilik oynamaktan da geri kalmamaktadır. Ve el Hak! AKP’li Maraş ve Adıyaman’ın depremzede ahalisi keyiften dümbelek çalıp göbek atmakta!Ama R. Gerçek velinimet ise vergi ödeyen halkın kendisidir. tr)Adam sanki Nemrut! Devlet hizmetinde çalışanlara “geçim ekmeği”ni AKP veriyormuş! Bu ne arlanmazlık! İnancınıza göre “kulun rızkını” Tanrı vermiyor mu? Utanmazlık! Siz ki tehdit ve dilenmek oy isteme tarzınızdır; ama devlet için çalışanların işvereni bizzat devlettir. T. Oy vermeyebilirler ancak AK Parti davamıza karşı bayrak sallarlarsa ertesi gün kendilerini başka bir yerde bulurlar’ dedi. ",. AKP Genel Başkanı R. . “A” partisinden cumhurbaşkanı, “B” partisinden başbakan. . Hatay’a geldi mi? Şu anda Hatay garip kaldı, mahzun kaldı!” cümlesi demokrasiyi kullanan bir monarkın tehditlerini ifade etmektir. Erdoğan’ın ağzıyla da doğrulandı. Erdoğan şikâyetçi: “Söylediğim sözler üzerinde tepiniyorlar. T. ‘Hatay Büyükşehir’de Cumhur İttifakı adayı olarak Mehmet Öntürk kardeşimizi kamuoyumuzla paylaştık. Mehmet kardeşimizin Hataylıların teveccühüne mazhar olduğunu görmekten memnuniyet duyuyorum’ diye konuşan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:‘Hatay, kamu yatırımlarını noksansız alsa da yereldeki vizyon eksikliği nedeniyle potansiyelini açığa çıkmakta zorlanan şehrimiz. İşte şimdi, 31 Mart akşamı yeni bir dönemi, ben inanıyorum ki Mehmet Öntürk kardeşim ve ekibiyle ayağa kaldıracaktır. İfade, iş işten geçtikten sonra, anlamına geliyor) oldu. Erdoğan, Hataylılara “Ya Kırk Katır Ya Kırk Satır” diye gözdağı veriyor. . Hatay’a geldi mi? Şu anda Hatay garip kaldı, mahzun kaldı!”Böyle bir konuşmayı, halkın demokratik oylarıyla göreve gelen bir yönetici asla yapmaz! Böyle bir konuşmayı, halk egemenliğinin ifadesi olan demokratik oyla gelip, iktidarda deforme ve dejenere olan ve iktidarının kaynağının ilahi bir güçten geldiğini sanmaya başlayan “baştan çıkmış” bir “monark” (padişah, sultan, han, şah, hükümdar, emir) yapabilir. Benim sözüm burada bitiyor. Hatay’a geldi mi? Şu anda Hatay garip kaldı, mahzun kaldı’ dedi. Bası, s. AKP genel başkanının Hatay’da yaptığı, başbakansız cumhurbaşkanı konuşması demokrasinin köküne kezzap suyu dökmenin sanığı ve tanığıdır. Bu özlü söz R. ’”Beterin beterini, merhametsizliğin en dibini ve Tanrılaşmanın yeni bir icadını şu cümle dünyaya ilan ediyor: “Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. Oysa günümüzde, Fransızların “Barış İçinde Birlikte Yönetim” dedikleri “cohabitation pasifique” tarzı, demokratik yönetimin kaçınılmaz sonucu kabul edilmektedir. Zaten öyle oluyor! Ne oldum delisi olmak “beter” bir şeydir. Metiner, ‘Ekmek verdiğimiz insanlardan oy dilenmeyiz. 1 Zaten Erdoğan’ı tanımlamak için kullanılan “tek adam”, “şahsım” ve “Başyüce” gibi tanımlayıcı sıfatlar “monark”ı işaret etmektedir.